NE GÜZEL BİR BAHARDI

 

Ne güzel bir bahardı, o ilkbahar…

Ölümün bizi çağırmadığı,

Yaşamınsa birşey vadetmediği günlerdeydik.

Bir trompet sesine binmiş uçuyordum,

Yaşadığım her güne nasıl da şaşıyordum.

 

Ne güzel bir bahardı, o ilkbahar…

Gökyüzünün yüksekliğini bırakmış,

Mavinin derinliğinde yüzmeyi öğrenirken,

Hemen herkesten çok kendimi anlıyordum.

Ritsos çoktan ölmüştü, Miles da,

Ben de kendimi iyi hissetmiyordum.

 

Ne güzel bir bahardı, o ilkbahar…

Soruyorduk: “gitmek kaçmak mıydı,

Yoksa kalmak mıydı esas kaçmak?”

“Başka denizler var mıydı,

başka adalar, başka kediler?”

“insanlar ne çok ne de gariptiler,

mümkün müydü onları onlarsız anlamak?”

 

Ne güzel bir bahardı, o ilkbahar…

Eski baharlar birer hikayeydi ağzımda,

Onları özlüyordum, yaşanmasalar bile…

Yoksa bütün güzel baharlar,

Geçmiş zaman kipinde çekilmeye mi mahkumdular?

 

1998